Toplumumuzda erkekler aile içinde sıklıkla şımartılır, kız çocuklarının aksine ev işlerine yardım etmekten muaf bir biçimde büyürler. Yemek yapmayı, çamaşır yıkamayı, temizlik işlerini öğrenmeden büyüdükleri için, olgunlaşmaları da kızların aksine daha ileri yaşlara sarkar. Bu genelleme tabi bütün erkekleri kapsamıyor ama toplumumuzda genellikle erkeklerin geç olgunlaştığını kabul etmek gerekir. İşte genellikle erkeklerin olgunlaşmasını sağlayan olaylar;
Askerlik
El bebek, gül bebek büyütülmüş de olsa, her erkek bir gün yuvasını terk ederek askere gider. Bu süreç, ömür boyu anlatacağı acı tatlı anıları yaşayacağı önemli bir deneyim olduğu gibi, erkekleri olgunlaştıran ve onları sorumluluk sahibi yapan en önemli süreçtir. Askerlikte yaşadığı disiplin yaşam boyu hayatında iz bırakır.
Terk Edilme veya Aldatılma
Erkeğin değer verdiği hatta âşık olduğu kadın tarafından terk edilmesi veya aldatılması, erkeklerin yaşamında son derece derin bir iz bırakır. Belki de çocukça duygularla bağlandığı kişi tarafından hüsrana uğraması, karşı cinse karşı olan tutum ve davranışlarını, düşünce ve hislerini geri dönülmez şekilde değiştirir. Terk edilme acısı son bulduğunda ise erkek ilişkilerinde daha olgun birine dönüşür.
Evlilik
Evlilik, o güne kadar hiçbir sorumluluk almamış olsa da, erkeğin bir evin reisi haline gelmesi, maddi manevi o evden, evin geçiminden ve refahından sorumlu hale gelmesi demektir. Bu önemli sorumluluk hemen hemen bütün erkeklerde büyük bir değişime neden olur. Daha önce hoppa, vurdumduymaz karakterde olan erkekler bile kısa bir sürede sorumluluk sahibi, işinde gücünde erkeklere dönüşür.
Çocuk Sahibi Olmak
Ve nihayet erkeğin bir babaya dönüşmesi hayatındaki en önemli olgunlaşma dönemidir. Artık hayatında herhangi bir çocukluğa yer yoktur çünkü o artık bir çocuğun babasıdır. Bir bebeğin bütün sorumluluğunu omuzlarında hissetmek, bir erkeği sonsuza dek değiştirir.